Kapadokya, 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan bölge.
MÖ 3000 yıllarında Asurlular kurmuş. Bölge o zamandan bu yana sırasıyla Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Makedonya, Kapadokya, Roma, Bizans, Danişmendliler, Anadolu Selçuklu, Moğol, Eretna, Karamanoğulları ve Osmanlının egemenliğinde kalmış. Gözde bir bölge anlayacağımız. 🙂
Kapadokya, bölgeye Perslilerin koyduğu bir isim. “Güzel atlar ülkesi” anlamına geliyor.
Kapadokya’ya yılda 3 milyona yakın turist geliyor. Tüm Türkiye’ye 30-40 milyon arası turist geldiğini düşündüğümüzde büyüklüğünü anlamak mümkün. En büyük avantajı, yaz-kış turist çekebilmesi. Bölgeye gittiğinizde bu yoğunluğun etkilerini hemen hissediyorsunuz, yetişmiş insan gücü, başarılı tesisleri, farklılıklara hoşgörülü insanlarıyla dağların arasında gelişkin bir turizm bölgesi Kapadokya.
Kapadokya bölgesi, Nevşehir ve yakınlarındaki yerleşimlerden oluşuyor. Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Ortahisar, Avanos ve Zelve. Buralar birbirine çok yakın ve aralarında sürekli çalışan minibüsler var. Herhangi birinde kalabilirsiniz.
Kapadokya’nın peri bacaları ile birlikte etkileyici bir yapısı da yeraltı şehirleri. Tamamı yerin altına oluşturulmuş, insanların günlük tüm ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde odalar, depolar, mahzenler, mutfaklar, kiliseler ve su kuyularının olduğu yerler. En büyüğü Kaymaklı yeraltı şehri, 8 katlı ve aynı anda 5000 kişinin yaşayabileceği büyüklükte.
Kapadokya’nın ayrıntılı tarihi için Nevşehir Belediyesi’nin sitesindeki yazı faydalı:
Kapadokya’nın tarihi
Kemal Kaya’nın yazısı da bölgeyi güzel tanıtıyor:
Olağanüstü coğrafya Kapadokya’da gezilecek yerler
Bu büyüleyici atmosferi biraz daha yakından görelim: