Küba

Küba’ya Gidecekler İçin İpuçları

Küba’ya gitmeye karar verdiniz, ama sağdan soldan duyduğunuz bir sürü şey kafanızı karıştırdı. Gayet normal, çünkü diğerlerinden çok farklı bir ülkeye gitmek üzeresiniz. Telaş etmeyin, sizin için gittik, gördük ve yazdık. İşte aklınıza gelen zorlu sorulara içten cevaplar:

Turla mı gitmeli? Hangisiyle?

Ne beklediğinize bağlı. Küba’yı tanımak istiyor, kafanızdaki sorulara yanıt arıyorsanız mutlaka José Martí Küba Dostluk Derneği ile gidin, Küba’yı seven ve çok iyi bilen Türk ve Küba’lı rehberlerle, her anınızı dolu dolu geçirin.

Küba’ya karışmak değil de bir parça steril kalmak, turistik Küba’yla yetinmek istiyorsanız başka bir tur seçmenizde fayda var. Derneğin programı yorucu gelebilir.

Bizi gezi boyunca koruyan, kollayan ve her yere götüren, güler yüzünü hiç eksik etmeyen Rafael'imiz
Bizi gezi boyunca koruyan, kollayan ve her yere götüren, güler yüzünü hiç eksik etmeyen Rafael’imiz

Eğer ki kendi başınıza buyruksanız, biraz da İspanyolcanız varsa, Küba’yı kendi başınıza keşfetmek de olası. Elbette bir parça bilgi toplayıp gitmekte fayda var. Ev pansiyonları yaşama karışmak için ideal, oteller kapıdan giren için biraz pahalı. Sokaklar güvenli.

Hangi havayolu tercih edilmeli?

Turlar sıklıkla üç havayollarını kullanıyor. Aeroflot Moskova, Iberia Madrid, Air France da Paris üzerinden uçuyor. Easyjet ile Londra üzerinden gelen bir arkadaşımız da oldu. Air France aralarında en konforlu olanı.

THY, 2017 yılından itibaren Havana ile İstanbul arasında direkt uçuş yapacağını duyurdu. Haftada 3 gün.

Abluka beni etkiler mi?

Evet, etkiliyor, fena halde sinirinizi bozuyor, bastırılmaz bir öfke oluşturuyor. Başka? Küba polisi, “özgür” ABD size takmasın diye pasaportunuza iz bırakmıyor. 50’li yıllardan kalma arabaları dışında fazla bir ürününü bulamamak sorun yaratmıyorsa, örneğin Iphone şarjı aramazsanız, ablukayı doğrudan hissetmeyebilirsiniz.

Havalar nasıl?

Tropikal bir adaya gittiğinizi unutmayın, yüksek bir nemle karşılaşacaksınız. İlkbahar ve sonbaharı, rahatlıkla yaz keyfi sürebileceğiniz dönemler. Tişörtle ve sandaletle dolaşabilir, cam gibi okyanusa girebilir, akşamları bile açık kıyafetlerle atlatabilirsiniz.

Ama yazın giderken bile üstünüze hırka benzeri birşeyler alın, otobüsler, barlar ve restoranlarda ihtiyacınız olacak.

Bizdeki gibi tedavi edici değil, koruyucu sağlık hizmetlerinin bir refleks haline geldiği Küba’da Kübalı rehberlerin açılış konuşmasında mutlaka değindiklerine uymakta fayda var, ilk günler kendinizi çok zorlamayın ve bol bol su için.

Havadar bir giysi, sandaletler. İşte ideal tur kıyafeti. 🙂

Ne yenir, ne içilir?

Küba’da kültür pek çok şeyle birlikte anılabilir, ama açık konuşmak gerekirse yemekle değil. Ada olmanın kısıtlarının yanında sokaklardaki renkli hayatı bırakıp kimsenin yemekle uğraşmamış olması muhtemel. İspanyolların dayatmakta fayda buldukları bir et kültürü yerleşmiş. Deniz yemeklerinin yaygın ve çeşitli olduğu söylenemez.

İçmeye gelince. Küba’da tüm içkilerin ucuz, ama özellikle de Küba içkilerinin (mojito, cuba libre) su fiyatına satıldığını söylesem. Su ne kadar derseniz ortalama 1 CUC’a bulabiliyorsunuz. Barlarda hemen her şey 1,5-3 CUC arası. Küba birasının içimi kolay, şişirmiyor. Her yerde karşınıza çıkacak iki markadan Bucanero’nun, Krystal’e göre alkol oranı yüksek.

Serbest zamanlarımı nasıl geçirebilirim?

Kübalılar gibi yapın, kendinizi sokaklara bırakın. Arabadan çok insan, koşturandan çok oturan, yeniden çok eski, bağrışmadan çok gülüşme, bol ışıklı vitrinlerden çok rengarenk çamaşırlar, ticaretten çok muhabbet görmenin, korna sesinden çok müzik sesi duymanın keyfini çıkarın.

Yorulduğunuzda bulduğunuz ilk kafeye oturun. Siz su fiyatına Küba içkilerinden yudumlarken yanıbaşınızda bir müzik grubu beliriverecek, siz müziğe doymadan da bırakmayacaklar. Bahşiş almıyorlar, dilerseniz albümlerini alıyorsunuz.

Cazı seviyorsanız, Jazz Club Havana'da mutlaka gitmeniz gereken yerlerden..
Cazı seviyorsanız, Jazz Club Havana’da mutlaka gitmeniz gereken yerlerden..

Yanımda ne kadar para götürmeliyim?

Eğer José Martí Küba Dostlar Derneği’nin üç öğün dahil turuyla gidiyorsanız örneğin, bahşiş ve su gibi harcamalar için yanınızda kişi başı 100 € bulundursanız haftayı tamamlarsınız. Bütçenizi iki katına çıkarırsanız, her akşam taksiye atlayıp bir başka bara gitmek, ve müzik ziyafeti yapmak da mümkün.

Alışveriş imkanları?

Küba için ayrıca bir alışveriş bütçesi de oluşturmanızda fayda var. Çünkü orada alacaklarınız benzersiz. Elbette en başta Küba’nın dünyaca ünlü puroları geliyor. Rom da alışveriş listesine ekleneceklerden. Dikkat, bağlantılı uçuşlarda aktarma sırasında el bagajınızdaki içkileri bırakmak zorunda kalabilirsiniz.

Eğer resme merakınız varsa, Havana limanındaki dev hangarda kendinizi ve tüm paranızı kaybetmeniz olası. Resimler Türkiye’deki benzerlerinden daha ucuz olmakla birlikte “ölü” fiyatlarla satılmıyorlar. Boş yere indirime odaklanıp alışveriş keyfinizi kaçırmayın.

Puroyu nerden almalıyım?

Puro fabrikalarının hemen yanında satış ofisi bulunmakta, ve buralarda farklı markaları bir arada bulabilmektesiniz. Tane almaya kalkarsanız fiyatlar 4 ila 8 CUC arasında değişmekte. Çoklu paketler de var.

Tabii bu işin bir de karaborsası var. Aramanıza gerek yok, onlar sizi buluyorlar. Muhtemelen fabrikadan çalışanlarına verilenleri almaktasınız. Ve fiyatlar yarı yarıya, hatta bastırırsanız üçte birine kadar düşmekte. Elbette hassas bir şekilde saklanması gereken purolarda kalite riskiyle karşı karşıyasınız. Bir de karaborsacıdan hiçbir ülkeye hayır gelmeyeceğini unutmayın.

Küba Puro Fabrikası
Küba Puro Fabrikası

Denize girilir mi?

O cam mavisi sulara girmeden sakına gelmeyin. Ekim ayının sonunda İstanbul’un yaz havaları hakim. Varadero, plajları ve sıra sıra otelleriyle Küba’nın Antalya’sı gibi bir yer. Katamarana binip, biraz açılıp, balıklarla yüzmek de olası. İlla Varadero’ya gitmenize de gerek yok, adanın tüm kuzey kıyıları bu türden tropik sahillerle dolu.

İnternet durumu nasıl?

Harika, çünkü internete, yani wifi ağlarına ulaşmak zor ve yavaş. Yani maillerinizden, dertlerinizden sıyrılmanız için mükemmel fırsat. Ama Küba’nın keyfini ancak maillerimi takip ederek sürebilirim diyenler için de mobil internet mevcut. Biraz pahalı ve bir operatörün yurtdışı paketine dahil değil, bilin ki diğer iki operatörünkine dahil.

Yardım malzemesi götürmeli mi?

Elinizde yardım malzemeleri ile Küba’ya giderek “ablukayı kırmak” duygusal bir tatmin yaşatsa da, José Martí Küba Dostlar Derneği aracılığıyla yapacağınız maddi veya ayni yardımlar, en doğru malzemenin en doğru yere gitmesini sağlıyor.

Sabuna muhtaçlarmış, en azından oteldeki kullanmadıklarımı versem?

Şunları akılda tutmakta fayda var. Türkiye’de “açım” nasıl duygularınıza en doğrudan hitap eden dilenme biçimiyse, Küba’da da “sabun” böyle bir etki yaratıyor. Tabi asıl beklenti para. Sabunun az da olsa bir piyasa değeri var, ve turistler için oteldeki kullanmadıkları sabunları vermek “bedavaya getirilmiş” bir yardım. Şahsen otellerin devletin olduğu Küba’da, otel sabunlarını dağıtmayı, dilenmeyen Kübalıların cebinden alıp dilenenlere vermek olarak görüyorum.

Çocuklar incik boncuk bekliyor mu?

Bir arkadaşımız söylemişti, incik boncuk getirin çocuklara diye. Biz Küba’da incik boncuk bile zor bulunuyor zannettik. Oysa kız çocukları da, kadınlar da gayet süslü. Ama insanlarla güçlü bir iletişim kurma ihtimaliniz yüksek, kendinizden bir hatıra bırakmak için fena bir yol değil.

0355

Sokaklar güvenli mi?

Küba’da ne temel ihtiyaçlar için hırsızlık yapmaya gerek var, ne de çalınan paralarla sürülebilecek lüks bir yaşam. Dolayısıyla New York’tan da, İstanbul’dan da daha güvenli. SSCB yardımlarının kesildiği ve ABD ambargosunun had safhaya vardığı yokluk dönemlerinde zaman zaman yaşanan gasp vb olaylar da çok gerilerde kalmış. Biz de bizzat test ettik, gece yarıları sokaklarda dolaştık, hiçbir olayla karşılaşmadık.

Las Terrazas’a gitmeye değer mi?

Kesinlikle. Küba’daki doğal koruma alanlarından en küçüğü, bu habitatta yaşamını devam ettiren bir insan topluluğu da var. 50’li yıllarda, ABD’li şirketlerin tüm değerli madenleri aldıktan sonra terkettiği çorak bir maden arazisi iken, devletin projelendirmesi, çevre köylerin birleşip projeyi sahiplenmesi ile şimde devasa bir cennet haline gelmiş. 8 milyon ağacın olduğu, ortasında göllerin bulunduğu, 1500 civarı köylünün hem “cennet”e bakıp hem de geçimini sağladığı bir yer. Turistik de bir yer. Oteller, restoranlar var. Küba’nın ünlü fotoğrafçılarından birinin atölyesini de ziyaret edebilirsiniz. Ve tabii bir de cesaretinizi toplayın, “canopysta” ile bu cenneti gökyüzünden seyretmeyi unutmayın.

Meydanlar, müzeler, parklar.. Eğitim sınıflara tıkılı değil..
Meydanlar, müzeler, parklar.. Eğitim sınıflara tıkılı değil..

Puro fabrikasına gitmeye değer mi?

Kokuyu ağır, ortamı sevimsiz bulanlar oldu. Benim için ise tam tersi. Verimsiz, şekilci ve mekanik bir yer beklentisiyle girdim, ast üst ilişkileri, performans değerlendirmesi, esnek çalışma saatleri ve işyerine yabancılaşma gibi konularda kafa yorulan, adımlar atılan “sarsıcı” bir tablo ile karşılaşıp çıktım

 

Kadishon

Küba’ya Gidecekler İçin İpuçları” üzerine 4 yorum

  1. Küba’ya yerleşmek istiyorum, Küba’ya seyahat eden değil de Kūba’da yaşayan Türk var mı acaba bilgi edilebileceğini.

    1. Tşk ler en yakın zamanda küba dostluk dernegi ile irtibat kurmak istiyorum

  2. Çok güzel bir tanıtım yazısı olmuş. Teşekkürler. Uygun bir zamanda ziyaret etmekte fayda var.

Yorum bırakın