Yanımızda neler götürelim?

Bakın bu önemli bir konu. İnternette bu konuda çok fazla yazı var. Bu işi son günlere bırakan biz, tüm listeleri alt alta koyup hemen hepsini yanımıza alma gafletinde bulunduk. Nasıl olsa sürekli aynı arabada olacağız, eksik olacağına fazla olsun dedik. Siz demeyin.

Öncelikle şunu söyleyelim. İnternetteki öneri listelerini incelerken, gezinin ne zaman yapıldığına dikkat etmenizde fayda var. Çok sıcaklarda çok ihtiyaç duyabileceğiniz bir şey, serin zamanlarda fazlasıyla gereksiz hale gelebiliyor.

Öncelikle gerekmeyeceklerden başlayalım:

• Yağmurluk, şemsiye. Yağmurlu bir mevsimde bile gitseniz, eğer rehberimizin deyimiyle “dağa tırmanmayacaksanız” gerek yok. Araba korunaklı, kaldığınız yerden arabaya kadar gitmek için ise emin olun birileri şemsiye buluyor.
• Bin türlü ilaç. Biz, doktor çevremizin de uyarılarına uyarak, yanımızda adeta küçük bir ecza dolabı götürdük. Sıkça kullandığınız ilaçlar dışında bir şeye bizce gerek yok. Bu arada her araçta küçük bir ecza dolabı bulunuyor.
• Farklı türden ayakkabılar. Mevsimine uygun tek rahat bir ayakkabı götürün. Zamanınızın büyük kısmı araba içinde geçiyor. Arabadan inmek istisna. Tuvalet ve yemek için. Yürümeyi çok seven, bunun için her fırsatı kullanan, kasabalarda durma fırsatlarını da kullanan bizler, günde ortalama 3-4 km yürümüşüz.
• Safari kıyafetleri. Önerilen kıyafetler var, boynu örten şapka, şort olabilen pantolon, doğaya uyumlu renkte kıyafetler, bol cepli yelekler falan. Aman kırmızı, siyah, koyu renkli giymeyin diyenlere de rastlıyorsunuz. Kasmaya gerek yok. Eminim mevcut gardırobunuz fazlasıyla yeterli olacaktır.
• Kitap. Programa baktığımızda bir sürü zaman kalacağını düşünmüştük. Öyle olmuyor. Kediler özellikle sabahları aktif, bu yüzden erkenden yola çıkmanız gerekiyor. Bütün gün arabada da olsanız, akşam döndüğünüzde sızıp gitmeniz yüksek ihtimal. Uyumayı sevmeyen biri olarak safari boyunca götürdüğüm kalın kitabın ancak iki bölümünü okuyabildim.
• Yiyecek. Sakına. Şöyle örnek vereyim. Misafirlerin kaldığı çadırlarda özel bir koruma düşünülmemiş. Yiyecek çadırının ise çevresi telle çevrili. Geceleyin kendinizi irili ufaklı aç hayvanların hedefi yapamaya gerek yok. Kenya/Tanzanya mutfağına yabancılık çekmeyeceksiniz zaten.
• Çocuklara hediye. Birkaç yerde okumuştuk, “çocuklara kitap kalem oyuncak götürün” diyen. Tur için yazıştığımız kişi “sakına” dedi. “Çocuklarımızı çalışmak yerine dilenmeye alıştırmayın lütfen” diye de ekledi. Konuyu açtığımıza bile utandık.

Peki neleri mutlaka götürmeli?

• Lens. Bulabildiğiniz en iyi tele ve geniş açı lensler.
• Rahat kıyafetler. Rengi önemli değil, hayvanların dikkatini çeker gibi hikayelere bizim rehberlerimiz sadece güldüler.
• Hafif sırt çantaları. Valizleriniz aracın arkasındaki bagaj bölümünde, parkın ortasında valizi açıp eşya almak kolay değil. Gün boyu ihtiyaç duyacağınız birkaç eşyayı sırt çantasına koymak lazım sabahtan.
• Adaptör. Bazı yerlerde dert oldu, bulundurun.
• Power bank. Kenya/Tanzanya 250 volt elektrik kullanıyor. Anladığımız kadarıyla “Ipone”lar buna karşı korumalı. Biz doğrudan şarj edemedik. İyi ki “powerbank”ları götürmüşüz, onlar rahatlıkla şarj edildi.
• Sinek kovucu. Biz yanımızda 5 şişe götürmüştük. Her gün onlarla duş alacağımızı zannederek. Mevsiminden mi bilmem, toplam iki adet (rakamla 2) sivrisinek ile karşılaştık. Her odada mutlaka cibinlik var, ama siz yine de bulundurun tabii.